Bugün benim için kendimce önemli bir gün ve bugün kendimce tüm okuyanlara yeni öğrendiğim ve ilke edinilmesi gereken bir cümle paylaşarak hediye etmek istiyorum:
“Hayat basittir, zor olan basit yaşamak”
Durup durup tekrar okumak istiyorum, sanki derdimin devası oldu bu cümle….Uzunca bir zaman hiç soluklanmadan, başını gökyüzüne kaldırmadan yarışırcasına bir hayat yaşıyoruz, etraftaki güzelliklerin farkına varmadan,
arkadaşın “beraber bir çay içelim” çağrısına cevap veremeden,
“anne, bir bakar mısın” diyen oğluna hiç bakmadan “ söyle, dinliyorum” diyerek,
Uyanınca eşine “günaydın, seni seviyorum” diyecek vakti bulamadan,
Eşin, arkadaşın, evladın yanında arabayla gezmeye çıkmışken, tıkanmış ama biraz sonra akacak trafiği dünyanın en büyük sorunu haline getirmekten yanındakilerin farkına varamadan,
İş arkadaşların için dumanı üstüne bir kek yapıp, “ içimden geldi, sizin için hazırladım” diyemeden,
Yeni günün sabahında taptaze günün doğuşunu kaçırıyoruz uyuyakalmaktan, güya daha iyi yaşama gayretinden. Gelecekte daha iyi bir hayatımız olsun diye bugünü kaçırıyoruz, sağlığı, aşkı, dostluğu, bir daha geri getiremeyeceğimiz zamanı….
Sonra koşturuyoruz, neden? Geçmiş doğum günleri kutluyoruz, alelacele alınmış, özensiz hediyeler, pahalı ya işte üstünü örtüyoruz pişmanlığımızın, susturuyoruz vicdanımızı yine parayla…oysa günün ilk sedası biz olsak, günaydın, iyi ki hayatımdasın, sen benim için en güzel hediyesin diyebilsek sevdiğimiz için, eşimiz, arkadaşımız, kardeşimiz için …keşke basit olan bu hayatı bu denli zorlaştırmasak… “küçük şeylerin” aslında büyük şeyler olduğunu, yeri doldurulamaz olduğunu unutmasak…
Paşabahçe mağazalarının bu anlamdaki gayreti takdire şayan; her hediye paketinin üzerine güzel bir kurdele ve “HAYAT EN GÜZEL HEDİYE” yazısı iliştiriyorlar.
En güzel hediyenin farkına vararak yaşama dileğiyle,
Ry